Günümüzde pek çok insan zayıflama sürecinde bitkisel ürünlerden destek alıyor. Bitkisel ürünlerin etkinliği ve güvenliği konusunda bilinçli bir yaklaşım benimsemek sağlıklı bir zayıflama süreci için oldukça önemlidir. Bir bitkinin farmakolojik etkilerinden faydalanabilmek için bitkinin kaliteli, etkili, güvenli bir preparat halinde sunulması ve etken madde standardizasyonunun yapılmış olması önemlidir. (1)
Zayıflamaya yardımcı bitkisel ürünler yağlı ve şekerli besinlerin emilimini azaltarak, vücutta yağ asidi sentezini azaltarak, karbonhidratların basit şekerlere dönüşümünü engelleyerek, iştah baskılayarak, bağırsaklarda şişerek doygunluk hissi yaratarak ve daha birçok mekanizmayla kilo verme sürecine yardımcı olurlar. (2) Ayrıca bitkisel zayıflama çayları laksatif, diüretik ve terlemeyi arttırıcı etkilere sahip drogların kullanılmasıyla kilo verme sürecine destek olurlar.(3)
Kilo vermeye yardımcı olmak üzere fenfluramin, deksfenfluramin ve orlistat gibi kimyasal maddeler geliştirilmiş fakat bu maddelerin ciddi yan etkilerinin ortaya çıkması nedeniyle kullanımdan kaldırılmıştır.(4) Bu nedenle zararsız olarak görülen bitkisel zayıflamaya yardımcı preparatlara özellikle de bitki çaylarına ilgi artmıştır. Fakat burada göz ardı edilen nokta bitkilerin de kimyasal bileşiklere sahip olduğu ve ilaçlar kadar bu ürünlerin de yan etkilerinin ortaya çıkabileceğidir. Bitkisel zayıflama çaylarının bileşenine birden fazla bitkisel drog girmektedir. Bunlara biberiye, yeşilçay, rezene, sinameki, adaçayı, kiraz sapı, meyan kökü, kuşburnu, biberiye örnek olarak verilebilir.(5) Birden fazla drogun bir arada kullanılması bu drogların içerdiği kimyasal maddelerin farmakolojik etkilerinin potansiyalize olmasına ve toksik etkilerin ortaya çıkmasına neden olabilir.(6)
Bitkisel zayıflama çaylarının bazı potansiyel risklerinden bahsetmek isterim.
Metabolizmayı arttırıcı etkisi nedeniyle zayıflama çaylarının içeriğinde bulunan kafein, yüksek miktarda tüketilmesi durumunda uyku problemlerine, sinirlilik, çarpıntı ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Bağırsakları uyararak laksatif etki gösteren flavonoid, saponin, antrakinonlar gibi fitokimyasallar uzun süreli kullanıldığında bağırsak sorunlarına ve elektrolit dengesizliklerine neden olabilir.
Diüretik etkili drogların kontrolsüz kullanımı vücuttan su ve minerallerin kaybına neden olabilir, bu da dehidrasyona yol açabilir.
Bazı bitkisel droglar, ilaçlarla etkileşime girebilir ve ilaçların etkinliğini azaltabilir veya yan etkilerini artırabilir.
Bu risklerin yanı sıra bitkilerde yapılan bir çalışmada kronik olarak laksatif ve diüretik kullanımının sulu ishal, kas zayıflığı, hipopotasemi, hipokalsemi, hipomagnezemi, karında şişlik, karın ağrısı, mide-bağırsak kanamaları, anemi, yağlı dışkı, pankreas fonksiyon bozukluğu, rabdomiyoliz, böbrek yetmezliği, osteomalazi, metabolik alkaloz ile birlikte gelişen pseudo-Bartter sendromu, hiperaldosteronizm ve hepatotoksisite gibi advers etkilere neden olabileceği belirtilmiştir.(6)
Sonuç olarak bitkilerin doğru kısımlarının uygun dozlarda doğru endikasyonda eczacı veya doktor kontrolünde kullanıldığı takdirde şifa olabilirken potansiyel risklerinin de göz ardı edilmemesi gerektiği unutulmamalıdır.
KAYNAKÇA
1. Üstü, Y., Uğurlu, M. (2018). Fitoterapide Bitkisel Çaylar. Ankara Medical Journal, 18(1).
2. Yeşilada, E., Bitkilerin Sağlık Sırları, İstanbul, Nobel Tıp Kitabevi, 2020.
3. Akca, E., Karaalp, C., & Kaner, G. (2019). Kadınlarda zayıflama amacıyla bitkisel ürün kullanım sıklığının ve bitkisel ürün kullanımını etkileyen faktörlerin belirlenmesi. Türk Hijyen ve Deneysel Biyoloji Dergisi, 77(2), 167-178.
4. Brudnak MA. Weight-loss drugs and supplements: Are there safer alternatives? Med Hypotheses 2002;58:28- 33.
5.Demirezer, Ö.,ve ark., A’dan Z’ye Tıbbi Bitkiler, İstanbul, Hayykitap, 2019.
6.Saraçoğlu A, Ergun B. Türkiye’de Satılan Bazı Bitkisel Zayıflama Çaylarının İçerikleri ve Bu Çayların Kullanımına Bağlı Ortaya Çıkabilecek İstenmeyen Etkiler. Türkiye Klinikleri J. Med. Sci. 2006; 26:355-363.