
Merhaba sevgili okurlarımız! Bugün eczacılığın köklerine inerek mitolojik büyücü ve şifacıları inceleyeceğiz. Eczacılık; yalnızca günümüzde görüldüğü gibi modern bilimin sonucunda değil, insanın doğayla çok uzun yıllardır kurduğu ilişkiler sonucunda doğmuştur. Buna dayanarak söyleyebiliriz ki: Bu bilim, en az insanlık tarihi kadar eskidir. Bahsettiğim bu büyücü ve şifacılar, karşımıza ilk olarak çok eski medeniyetlerin efsanelerinde çıkmıştır ve iyileştirme güçleri sayesinde zamanla eczacılığın ilk adımlarını atan figürler haline gelmişlerdir.
Antik Yunan’daki Şifa Tanrı ve Tanrıçaları, Antik Mısır’da kullanılan şifa büyüleri, Mezopotamya’da ve Anadolu mitolojisinde gördüğümüz şifacı ruhlar eczacılığın ilk sembolleri haline gelmiştir. Çünkü günümüzde modern laboratuvarlarda yapılan ilaç üretimi ile antik dönemdeki bitkisel iksirler ve tedaviler aslında ortak bir amaç için hareket etmektedir: insanın iyileşme arayışı.
Biz farkında olmasak da eczacılığın ataları olan mitolojik şifacılar günümüzde hala pek çok yerde karşımıza çıkmaktadır. Örneğin Yunan mitolojisinde gördüğümüz Asklepios (Şifa Tanrısı), Hipokrat öncesi dönemde bile şifa ile ilişkilendirilen en önemli figürdür ve bugün eczacılık ve tıbbın sembolü olan asa ve yılanın da çıkış noktası olmuştur. Asklepios’un kızı olan Hygieia’nın (Temizlik Tanrıçası) adı ise günümüzdeki “hijyen” kelimesine ilham kaynağı olmuştur. Buna benzer bir diğer örneği de Mezopotamya’da görebiliriz. Gula (Nintinugga); Sümer, Akad ve Babil mitolojisinde hastalıkları iyileştiren tanrıça olarak tanınır ve Gula’nın sembolü de köpeklerin yaraları yalayarak iyileştirdiğine inanıldığı için köpek olmuştur.
Mitolojik şifacıların izini, günümüzde kullandığımız reçetelerde, tariflerde veya iyileşme arayışımızın köklerinde görebiliriz. Bu sebeple günümüzün modern eczacıları, laboratuvarlarda çalışsa da kökenleri, Hygieia’nın kâsesinde, Gula’nın tapınaklarında ve büyülerinde gizlidir. Antik dönemler ve mitolojiyle günümüz eczacılığı arasındaki bu bağlantı beni her zaman büyülemiştir, umarım size de bu yazımla birlikte eczacılığın kökenlerine dair yeni fikirler katabilmişimdir.