Yeni üyelere özel fırsatlardan yararlanmak ve tüm içeriklere erişim için bugün kayıt olun! Kayıt ol>

Her ayın son etkinliği olan ‘’Öğrenciler Soruyor:Mezunlar Cevaplıyor’’ buluşmamızdan herkese merhabalar. İlaç endüstrisini düşünen ve isteyenlerin heyecanla beklediği bu etkinlik eminim ki kafamızdaki birçok soruyu giderdi diyebilirim. Neden mi? Çünkü Dr.Deniz Coşkunsever’in samimi ve güleç tavrından güç bularak her şeyi sorduk. Doktorlukla başlayan ve Menarini Group Global Medikal Müdürlüğe kadar olan serüvenini onunla beraber bizde yaşadık. Kendisine bize ayırdığı süre için ve her sorumuza sanki karşımızda bir global medikal müdür değil de arkadaşımız var gibi karşılık veren alçak gönüllü tavrından dolayı çok teşekkür ediyoruz. Cevaplarında “yeni nesil eczacılarımızın bu alanda var olun, korkmayın” cesaretini iliklerimize kadar hissettirdi. Gelin hadi neler sormuşuz ve ne cevaplar almışız bakalım.

Eğer henüz üyelik kaydınızı yapmadıysanız şimdi tam sırası. Üyelerimize özel avantajlardan faydalanmak, gelişmelerden ve kampanyalardan hemen haberdar olmak ve size maksimum faydayı sağlayabilmek için her geçen gün yenilerini eklediğimiz hizmetlerimizle mesleğinize katkıda bulunmak için

Doktorluk Mecburi hizmetini 1.5 yıl Niğde’de bir köyde yapmış Sayın Deniz Hanım. Hep hekim olmak istemiş. Öyle bir branş seçmeliyim ki hastadan uzak kalmayayım ama temas halinde olmayayım istemiş. Burda başlamış düşünmeye ilaç endüstirisini. 5 yıl da farmakoloji alanında uzmanlığını bol yayınlı ve bol projeli yaptıktan sonra uzmanlık mecburi hizmetini Ankara TITCK’da yaparken sektörden teklif gelmiş. Denemeye değer diyip ailesinin karşı çıkmasına rağmen uluslaraarsı bir firmada bölgesel medikal müdür olarak ilaç sektörü serüvenini başlatmış.

“Egolardan arınıp başıma ne gelirse kabulüm. Temiz bir sayfa açarak sektöre o cesareti bulup girmek lazım” diyerek motivasyon bulan Deniz Hanım kısa sürede İstanbul’da Abdi İbrahim’de Medikal Müdür olarak göreve başlamış. 2019’da Menarini Türkiye’de Medikal müdür olarak devam ederken Menarani Group global pozisyonu için bir ilan mail kutusuna düşmüş. 140 ülkedeki tüm Menarani ailesine ulaşan bu mail Deniz Hanım’ın cesaretini kırmamış. İş arkadaşları “bizi seçmezler” diyip başvuru yapmazken ve Deniz Hanım’a da başvuru yaparak zaman kaybetmemesi gerektiğini öğütlerken, Deniz Hanım Menarani’deki 1 yıllık kariyerini bu başvuru ile taçlandırmış ve globale 2 ay gibi kısa bir sürede globale atanmış.

“Cesaretinizi karşı tarafa net bir şekilde göstermelisiniz” diyor.

İlaç endüstirinde yaşam boyu öğrenmeyi hayat felsefesi haline getirenlere bir müjde veriyor. Birçok firma eğitime katkıda bulunuyormuş, eş zamanlı MBA yapma fırsatını veriyormuş. Bu sektörün kendisine kattığı en önemli şeyin ise geniş bakış açısı olduğunu dile getiriyor.

Hırslı bir öğrencimizden farmakoloji lisans tıp ve lisans eczacılık eğitimi arasındaki farkları sorduğunda tamamen farklı olduğu cevabını alıyoruz. Aslında şu an bu soruda ne kadar şanslı olduğumuzu bir kez daha anlıyoruz. Bilindiği üzere ilaç sanayisinde eczacılar için çalışma pozisyonları o kadar çokmuş ki üretim, satış, merkez ofis, farmakovijilans… İlaç firmalarının dağıttığı afişler ve hazırlanan sunumlar için olan ajanslar da bile eczacı ve doktor çalışıyormuş. Kendisinden bir ipucu aldık ilaç sanayisini düşünen eczacılık öğrencilerinin açılan staj programlarını takip edip başvurmamızı öğütlüyor, zaten siz iyiyseniz firma mezun olduğunuzda sizi bırakmak istemiyor diyor.

Teknoloji meraklısı bir öğrencimizden ise şöyle bir soru yöneltiliyor “Yazılım öğrenmek staj şansımızı arttırırımı?” Kesinlikle sonuçta ek bir artı cevabını alıyoruz.

“Farmakolojide lisans üstü eğitim almanın firmada çalışırken avantajları olur mu?” sorusuna ise kendisi “Elbette vizyon geliştirir” diyor ama uzmanlık ile zaman kaybetmek yerine daha önce sektöre atılsaydım diye zaman zaman düşünmüyor değilmiş.

Şu an şirket zorunlu kıldığı için İtalyanca öğreniyormuş.

“Yurtdışında özlemde zorlanıyor musunuz?” diye duygusal bir öğrencimizden soru yöneltiliyor. “Türkiyede de mecburi hizmetlerinden dolayı şehir şehir gezdiği için alışığım, kendimle olmayı seven bir tipim” diyor.

Önemli bir öğüt geliyor: Önemli olan kariyerin, diğeri sonra gelir!

İtalya da klinik eczacılık sistemi olmadığnı öğreniyoruz. Orda birkaç büyük şirketin tekelindeymiş.

Sevineciğimiz bir haber ise not ortalaması ilaç sektörünü tabiki etkilemiyormuş.

Yaşam boyu öğrenmeyi felsefe haline getirenlerden geliyor sonraki soru “ARGE dışı departmanlarda çalışmak araştırmacı tarafımızı köreltiyor mu?”. “Tamamen kişisel olduğunu düşünüyorum, asistanlığımda bu kadar literatür okuduğumu hatırlamıyorum, işinde ne kadar başarılı olmak kendini ne kadar geliştirmek istediğinle alakalı’’ diyor.

Sonraki sorumuzda da yeni bir ipucu alıyoruz. “Yeni ilaç geliştirme çalışmalarında bulunmak için daha çok akademiye mi yönelmeliyiz”e, “Endüstriyel bağlantısı olan bir üniversitede olmak daha isabetli olur.” cevabını alıyoruz .

Son olarak 3 değerli hocamızın aklımızda yer edecek sözleriyle tamamlıyoruz yayınımızı:

Ecz.Ahmet Turhaner ‘’İlk olarak kendinizi tanıyıp nasıl bir işte çalışmak istediğinize karar verip ona göre heybeyi doldurun.’’

Akademisyen Ecz.Fahri Yağlı ‘’Fırsat ve şans hazır olana gelir.’’

Prof.Dr.Göknur Aktay ‘’Öğrenecek ve öğretecek birşeyiniz kalmadığında gidin ordan. ‘’

En kısa zamanda başka ‘’öğrenciler soruyor:mezunlar cevaplıyor ‘’etkinliğinde görüşmek üzere arkadaşlar.

Yazar: Tuba ERYILMAZ – İstinye Üniversitesi Eczacılık Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi, EB Kampüs Yönetim Kurulu Üyesi

 

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir