Yeni üyelere özel fırsatlardan yararlanmak ve tüm içeriklere erişim için bugün kayıt olun! Kayıt ol>

Özetlemek gerekirse, istatistikler kadınların HPV’nin bir sonucu olarak kanser geliştirme riskinin erkeklerden daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır. Detaylı olarak ifadesi; erkekler kadınlardan daha yüksek bir temizlenme oranına sahiptir, bu durum onların HPV ile ilişkili kanserlere (anal, rahim ağzı, oral, penil, vajinal, vulvar) yakalanma olasılığının daha düşük olduğu anlamına gelir. Ancak bu, erkeklerin kadınlara bulaştıramayacağı anlamına gelmez. Sonuç olarak cinsiyetten bağımsız olarak herkes aşılanmalı, korunmalı ve bilinçlendirilmelidir.

Doğru bilginin bilinçli yaygınlaştırılıp yürürlüğe girmesi halk sağlığını geliştirmenin en önemli stratejik yöntemlerinden biridir. Ek olarak, bir kadının cinsel partnerleri varsa, yılda bir kez Pap Smear testi yaptırması hücre kontrolü açısından çok önemlidir. Diğer test yöntemleri de mevcuttur, ancak Pap Smear Testi en erişilebilir olanıdır. Popüler inanışa göre Pap Smear testi acılı bir test olması ile bilinir ama Pap Smear testinin yöntemi ve mantığı araştırmada açıklanmıştır. Pap smear testi (sitoloji), rahim ağzından hücre toplayarak mikroskop altında hücreleri kontrol eden bir testtir. Hücreler nasıl toplanır? Öncelikle spekulum yerleştirerek vajina genişletilir. Bundan sonra, dikkatlice bir fırça yerleştirilir. Bu fırça jinekoloğun hücreleri toplamasına (süprüntü almasına) yardımcı olur. Süprüntü alınması burundan mukoza alınmasına benzer bir işlemdir. Hücre toplanması kısa süreli bir uygulamadır. Bu açıklama, Pap Smear testinin basit, ağrısız ve hızlı bir işlem olduğunu gösterir. Bu durumun çözümü;

1. HPV aşıları, gerekli aşılama takvimine dahil edilmelidir. 12-16 yaş arasındaki kişiler aşılanmalıdır.

2. Hastayı aşılama dozları hakkında bilgilendirmek çok önemlidir. Bu pozisyon sağlık çalışanları için uygundur.

3. Yeni araştırmacılar tüm sağlık personelleri tarafınca takip edilmelidir. Erişilebilirliği artırmak için ilaç şirketi çalışanları farkındalıklarını artırmak için eczaneleri, hastaneleri ve klinikleri ziyaret ettiklerinde bilgilendirme sağlamalıdır. Ayrıyeten güncel bilgiler TİTCK (Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu) tarafınca paylaşılmalıdır.

4. Sosyal medya kanallarında HPV aşısının gerekliliği ile ilgili yazılar, hikayeler ve videolar paylaşılmalıdır.

5. HPV aşısının önemi konusunda halkı bilinçlendirme programları ve kamu spotları geliştirilmelidir. Örneğin, iki haftada bir ücretsiz seminerler düzenlenmelidir. Seminerlerde gönüllülük esasına bağlı olarak bağış toplanmalıdır.

6. İnsanlar, halk sağlığını geliştirmek için tabularını yıkmalıdır.

7. Ülkeler HPV tedavisi için kendi bütçelerini oluşturmalıdır. Ecza depoları, mal fazlası sistemi ile yardımcı olabilirler. Belli bir cironun üzerinde kazanan eczacılara ücretsiz HPV aşısı sayısı belirlenip uygulatılmalıdır. Geleceğe yönelik olması açısından öncelik çocuklara verilebilir.

8. CİSED (Cinsel Sağlık Enstitü Derneği), bünyesinde hekimleri, ruh sağlığı profesyonellerini (psikologları, psikolojik danışmanları, sosyal hizmet uzmanlarını, aile danışmanlarını), fizyoterapistleri, hemşireleri ve ebeleri barındırmaktadır. Eczacıları da barındırması için çalışmalar yapılmalıdır. Halka uzanan yoğun işlevli bir araçtır eczacı. Eczacının farkındalığı halkın farkındalığı için önem arz etmektedir.

9. HPV tedavi aşamaları (HPV’nin terapötik aşıları) ile ilgili araştırmalar onaylanmalıdır. Diğer bir deyişle FDA, HPV tedavisi ile ilgili ilerici projelere daha fazla dikkat etmelidir.

10. İlaç firmalarının çocuklara hijyen eğitimi uygulaması vardır. Bu uygulamaya cinsel eğitimin eklenmesi gereklidir. Küçükten büyüğe herkes bilinçli olmalıdır.

Cevap bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir