
Değerli takipçilerimiz, izotretinoin serimize kaldığımız yerden devam ediyoruz!
“İzotretinoin 101” yazımızda aknenin temel dinamiklerine değinmiştik, bu yazımızda akne tedavisinde devrim yaratan bu güçlü ilacı yakından inceleyeceğiz. Peki, izotretinoinin akneyle mücadelesinde önemli detaylar neler? Yazımızda, tedavi sürecindeki beklenmedik etkiler, bazı kullanım uyarıları ve tedavi sürecinde merak edilen soruları ele alacağız.
Sistemik tedavinin bir yöntemi olan izotretinoin:
Oral izotretinoin (13-cis-retinoik asit), ilk kez “US Food and Drug Administration (FDA)” tarafından 1982 yılında şiddetli akne tedavisi olarak onaylanmış, vitamin A’nın retinoid türevidir (Alison Layton, 2009).
İzotretinoin, aknenin oluşumunda rol oynayan tüm temel faktörleri doğrudan hedef alan tek sistemik tedavi yöntemidir. Etki mekanizması, hücresel süreçlerin çeşitli aşamalarını düzenleyerek çalışır. Öncelikle hücre döngüsünü kontrol eder yani cilt hücrelerinin yenilenme hızını ve biçimini etkiler. Aynı zamanda hücresel farklılaşmayı düzenleyerek, cildin daha sağlıklı bir yapıya kavuşmasını destekler. Bu ilacın en belirgin etkilerinden biri sebum üretimini büyük ölçüde azaltmasıdır. Yağ bezleri üzerinde güçlü bir baskılayıcı etki göstererek, cildin fazla sebum üretmesini önler. Sebum miktarının azalması, gözeneklerin tıkanmasını engelleyerek komedon (siyah nokta veya beyaz nokta oluşumunu) kontrol altına alır. Ayrıca Propionibacterium acnes bakterisinin ciltteki varlığını azaltır. Bu sayede iltihaplanma (inflamasyon) sürecini kontrol altına alır ve akneye bağlı kızarıklık, şişlik ve hassasiyet gibi belirtileri hafifletir. Anti-inflamatuar özellikleri sayesinde, mevcut lezyonların iyileşmesini hızlandırırken yeni akne oluşumunu önlemeye de yardımcı olur (Ada Beler, 2023).
Kullanım dozu ve süresi:
Tedaviye günde 0.5 mg/kg’lık dozla başlanmalıdır (Türk Dermatoloji Derneği, t.y.).
İzotretinoin’in geleneksel dozu, günde iki bölünmüş dozda 0.5 ila 1 mg/kg’dir. Akne hastalarının yönetimi, farklı kılavuzlara ve uzlaşılara dayalı olarak değişebilir. Avrupa kılavuzlarına göre önerilen günlük doz aralığı 0.3 ila 0.5 mg/kg iken, ABD kılavuzları 1 mg/kg’ye kadar önermektedir. Ancak, sadece Avrupa kılavuzları en az altı aylık bir tedavi süresini önermektedir (Ada Beler, 2023).
Oral izotreotinoin alan hastaların tedavisi ortalama 6 ay sürer. Bu süre hastanın kilosu, hastalığın şiddeti ve aknelerin en son ne zaman çıktığına göre değişkenlik gösterebilir. Hastaların büyük çoğunluğu (yaklaşık 2/3’ü), tek kür tedavi sonunda bir daha akne şikayeti yaşamamaktadır (Alison Layton,2009;Türk Dermatoloji Derneği, t.y.).
Kontrendikasyonları:
-Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadın hastalarda,
-Kadın hasta tüm korunma koşullarına uymadığında gebe kalma potansiyeli bulunan kadın hastalarda,
-Hamile veya emziren kadınlarda,
-Tetrasiklinlerle birlikte tedavi gören hastalarda,
-Karaciğer yetmezliğinde,
-A hipervitaminozu olanlarda,
-Yükselmiş kan lipid değerleri olanlarda,
-İzotreotinoine veya ilacın içeriğindeki diğer maddelerden herhangi birine karşı aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir (Türkderm, Cilt 54,2020).
Yaygın görülen fiziksel yan etkiler :
- İzotretinoin alan hastaların yaklaşık %90’ında görülen en yaygın doz bağımlı yan etki cheilitis veya kuru dudaklardır.
- Kuru cilt (kserozis), kuru ağız (kserostomi), kuru burun ve güneşe duyarlılık da izotretinoin alan hastalarda çok yaygın görülen yan etkilerdir.
- Güneş koruması, cilt nemlendiricileri ve bariyerleri, ilaca başlamadan önce önemli hastalara verilecek eğitim konularındandır. Ayrıca, tedavi sırasında ve en az altı ay süresince tüm cilt yüzeyini etkileyen işlemlerden (sir ağda, dermabrazyon, lazer tedavisi) kaçınılmalıdır, bu sayede cilt tahrişini ve iz bırakmayı önlemek mümkün olacaktır.
- İzotretinoin tedavisinin çok yaygın yan etkileri arasında hipertrigliseridemi ve artmış eritrosit sedimantasyon hızı da bulunmaktadır. Bu yaygın yan etkileri izlemek için izotretinoin tedavisi süresince ve başlangıç döneminde sık laboratuvar kontrolü önerilmektedir.
- Kaşıntı (pruritus), tahriş, saç dökülmesi, cilt hassasiyeti, kuru gözler, cilt enfeksiyonları, döküntü, kemik veya eklem ağrısı, kas ağrıları ve eklem ağrısı (artralji); pediatrik popülasyonda en yaygın olanı sırt ve eklem ağrısıdır
(Türkderm, Cilt 54,2020).
Bazı özel kullanım uyarıları ve önlemleri:
- Kısa süreli olsa dahi tedavi sırasında gebelik meydana gelirse yüksek düzeyde sakat çocuk doğurma riski yüksektir. İlaca maruz kalan tüm fetuslar potansiyel olarak etkilenebilir.
- Hastalarda depresyon, agresif ve suç işlemeye yönelik davranışlarda artış olabileceğinden depresyon geçmişi olan hastalara özel ilgi gösterilmeli ve bütün hastalar depresyon belirtileri açısından izlenmelidir.
- Kuvvetli güneş ışığına veya UV ışınlarına maruziyet önlenmelidir. Gerekli olduğunda yüksek koruma faktörlü ( en az 15 faktörlü) bir güneşten korunma ürünü kullanılmalıdır.
- Tedavi sırasında ve en az altı ay süresince tüm cilt yüzeyini etkileyen işlemlerden (sir ağda, dermabrazyon, lazer tedavisi) kaçınılmalıdır, bu sayede cilt tahrişini ve iz bırakmayı önlemek mümkün olacaktır.
- Ciltte ve dudakta kuruluğa neden olduğundan, haftalara tedavinin başından itibaren cildi nemlendirici merhem veya krem ve dudak kremi kullanmaları tavsiye edilir.
- Hastalar şiddetli cilt reaksiyonları için takip edilmelidir.
- A vitamini ile aynı anda kullanılmaması gerekir çünkü a hipervitaminozisini yoğunlaştırabilir.
- Anne sütüne geçme olasılığı fazla olduğundan dolayı emziren anneler kullanımdan kaçınmalıdır.
- Tedavi sırasında ve tedavi kesildikten sonra gece görüşünde azalma olabileceğinden gee araç sürerken veya herhangi bir araç kullanırken dikkatli olmaları konusunda uyarılmalıdırlar (Türkderm, Cilt 54,2020).
Sonuç olarak; Akne, multifaktöriyeli yapısı ve geniş etken yelpazesi nedeniyle hem fiziksel hem de psikolojik açıdan önemli problemlere yol açmaktadır. Şiddetli vakalarda izotretinoin, aknenin temel patofizyolojik unsurlarına doğrudan müdahale eden etkili bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır. Ancak, doğru dozaj, uygun tedavi süresi, yan etki ve kontraendikasyonların dikkatli takibi, tedavinin başarı oranını belirleyen en önemli unsurlar arasındadır. Bu kapsamlı yaklaşım, hem akne lezyonlarının ilerlemesini engellemekte hem de kalıcı yara izi oluşumunun önüne geçmektedir.
Kaynakça:
-Sutaria AH, Masood S, Saleh HM, et al. Acne Vulgaris., (2023 Aug 17), In: StatPearls [Internet]. Treasure Island (FL): StatPearls Publishing.
Erişim: www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK459173/ , Şubat 2025
-Türk Dermatoloji Derneği,İzotretinoin Tedavisi,Bilgilendirme Kitapçığı,(tarih yok) Erişim: turkdermatoloji.org.tr/media/hasta_bilgilendirme/Akne_Hasta_Bilgilendirme_Kitapcigi_R1.pdf ,Şubat 2025
Yang J, Yang H, Xu A and He L (2020)A Review of Advancement onInfluencing Factors of Acne: AnEmphasis on EnvironmentCharacteristics.Front. Public Health 8:450.doi: 10.3389/fpubh.2020.00450
Erişim: pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC7527424/ ,Şubat 2025
-Ada Beler, Çukurova Tıp Öğrenci Dergisi 2023;3(2), Acne vulgaris and effects of isotretinoin treatment:46-51
Erişim: dergipark.org.tr/en/download/article-file/3536026 ,Şubat 2025
-Türkderm (Türk Deri Hastalıkları ve Frengi Arşivi), (2020),Tükiye Akne Vulgaris Tanı ve tedavi kılavuzu 2020, Cilt-volume 54
Erişim: jag.journalagent.com/turkderm/pdfs/TURKDERM_54_SUP_1_I_XI.pdf ,Şubat 2025