
Merhaba sevgili okurlarımız! Bugün sizinle çoğunuzun Yunan mitolojisinden ve Madeline Miller’in yazmış olduğu ‘Ben, Kirke’ romanından adını duyduğunu tahmin ettiğim Kirke’nin hikayesine eczacı gözünden bakacağız.
Ben bu kitabı okuduğumda henüz lisenin başlarında olduğum için yalnızca bir masal okur gibi okuyup geçmiş, botanik ve eczacılıkla olan ilişkisini fark edememiştim. Daha sonradan fakültemdeki botanik dersinde, slaytlarda bu ismi görünce ise çok şaşırdım ve işte o zaman bu hikayenin mesleğimizin mitolojiye yansıması açısından önem taşıdığını anladım.
Kirke, Perses ve Helios’un çocuklarından ilki olmasına rağmen sesinin insan sesine benzemesi ve gözlerinin farklılığından dolayı sürekli olarak alay konusu olmuş ve kendi ailesi tarafından bile hiçbir zaman sevilmemiş biridir. Kardeşlerinin doğumuyla birlikte iyice gözden düşen ve ailesinden dışlanan Kirke, yaptığı şeylerden dolayı tanrıların huzurunda suçlu bulunur ve sonsuza dek Aiaie Adası’nda tek başına yaşama cezasına çarptırılır. Böylece Kirke’nin mutsuzluk ve alay dolu hikayesi biter ve Aiaie’nin Cadısı’nın hikayesi başlamış olur.
Kirke, ailesi gibi doğuştan bir güce sahip değildir ama adada geçirdiği süre boyunca kendi yeteneğini keşfeder. O bir büyücü ve şifalı bitki uzmanıdır; topladığı ağaç kökleri, bitkiler ve dallarla çeşitli iksirler hazırlayarak deneme-yanılma yoluyla ne işe yaradıklarını öğrenmeye başlar.
Bir gün, Troya Savaşı sonrası evine dönmeye çalışan kahraman Odysseus ve adamları Aiaia Adası’na ulaşır. Kirke, onları güzel bir evle ve ziyafetle karşılar. Fakat adamların içtiği şarap ve yemekler aslında özel bir bitkisel iksirle hazırlanmıştır. Bu iksirin etkisiyle adamlar domuza dönüşür. Bunun üzerine Tanrı Hermes, Odysseus’a yardım eder ve ona, Kirke’nin iksirinden etkilenmemesi için ‘Moly’ adlı sihirli bir bitki verir. Bu bitki beyaz çiçekli ve siyah köklü olarak tarif edilir. Moly, Kirke’nin büyüsünü etkisiz hale getirir ve Odysseus, kadın büyücüye karşı bağışıklık kazanır. Sonunda, Kirke onun kararlılığına hayran kalır ve adamlarını eski hallerine çevirir.
Bu hikayede; Kirke, bitkilerle dönüştürücü iksirler yapan bir ilk eczacı figürüdür. Kirke’nin kullandığı bitki temelli iksirdeki bitkinin tam olarak adı verilmese de psikoaktif etkili, kişilik ve form dönüştüren bir bitki olduğu düşünülür. Bu kısım, mitolojide farmasötik gücün hem şifa hem de zarar verebileceğini gösterir. Ayrıca hikayedeki ‘Moly’ bitkisi, panzehir fikrinin ilk örneklerinden biri olarak karşımıza çıkar.
Eczacı bakış açısıyla bakacak olursak, bu mitolojik hikayeden de kolayca anlayabileceğimiz gibi doz ve niyet sonucu belirler. ‘Sihirli iksirler’, tedavi edici olabileceği gibi oldukça tehlikeli de olabilirler. Eğer olur da bir gün yolunuz Kirke’nin Adası’na düşerse yediğinize içtiğinize dikkat etmeyi sakın unutmayın! Umarım bu hikaye sizi de beni aldığı gibi içine alabilmiş ve yaptığınız ‘iksirlere’ daha farklı bir bakış açısıyla bakmanızı sağlayabilmiştir.