
Kokular, hafızamızda derin izler bırakır; bir anıyı, bir kişiyi hatta bir mevsimi tek bir damlayla hatırlatabilir. Güzel kokmak her ne kadar günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olsa da parfümler aslında kimyanın ve sanatın birleşimidir. Bu yazımızda parfümlerin tarihinden yapısına, psikolojik etkilerinden esans oranlarına kadar değinerek parfümeri dünyasına temel bir giriş yapacağız.
Parfümün Tarihçesi
Parfüm, latince, kokulu duman anlamına gelen “perfumum” kelimesinden gelmekte olup geçmişi antik çağlara kadar uzanmaktadır. İlk olarak Antik Mısır’da dini ritüellerde ve mumyalama işlemlerinde kullanılmıştır. Ardından Persler, Yunanlar ve Romalılar sayesinde günlük yaşama taşınmıştır. Orta Çağ’da özellikle İslam dünyası, damıtma teknikleriyle kokulu yağlar üretiminde çığır açmıştır.[1] 14. yüzyılda Macar Suyu (Hungary Water), Avrupa’nın ilk alkol bazlı parfümü olmuştur. Efsaneye göre bu ilk modern parfüm, yaşlanmakta olan Macaristan Kraliçesi Elizabeth’in güzelliğini sonsuza dek korumasını sağlayacaktır.[2] Parfümeri özellikle 17. yüzyıldan itibaren Fransa’da büyük bir sanayiye dönüşmüştür. Versay Sarayı ilk inşa edildiğinde (1661) tuvalet veya banyo yapılmamıştır. Bunun sebebi o zamanki asillik anlayışında, asillerin istediği yerde ihtiyaçlarını giderebileceğidir. Bu dönemde parfüm cilde değil, kötü kokuları bastırmak için kıyafetlere sıkılmıştır. Bugün parfüm denince akla ilk gelen yer hâlâ Grasse, Fransa’dır. Günümüzde ise parfümler kişiliklerimizi yansıtan birer sanat eserlerine dönüşmüştür.
Parfüm Türleri: Esans Oranlarına Göre Sınıflandırma
Parfümler; hoş kokulu uçucu yağlar veya aroma bileşiklerin, sabitleyicilerin ve çözücülerin karışımıdır. İçerdikleri esans miktarına göre farklı sınıflara ayrılır. Bu oranlar, kokunun kalıcılığı ve yoğunluğu üzerinde doğrudan etkilidir: [3]
Tür | Esans Oranı | Ortalama Kalıcılık Süresi |
Parfum (Extrait) | %20-30 | 8-12 saat |
Eau de Parfum (EDP) | %15-20 | 6-8 saat |
Eau de Toilette (EDT) | %5-15 | 3-5 saat |
Eau de Cologne (EDC) | %2-5 | 2-3 saat |
Eau Fraiche | %1-3 | 1-2 saat |
Parfümün Yapısı: Üç Nota Sistemi
Her parfüm, zaman içinde değişen üç katmanlı bir yapıya sahiptir.
– Üst Nota: Parfüm sıkıldığında ilk hissedilen notalardır. Genelde narenciye, nane gibi uçucu ve taze kokulardan oluşur. 15-30 dakika kadar kalır.
– Orta Nota (Kalp): Üst notaların ardından ortaya çıkar. Çiçeksi, meyvemsi veya baharatlı olabilir. Parfümün karakterini belirler.
– Alt Nota (Dip): En uzun süre kalıcı olup parfümün temelini oluşturur. Odunsu, miskli, amber gibi notalar içerebilir. 6-8 saate kadar etkili olabilir.
Bu katmanlar sayesinde parfüm, tenle temas ettikten sonra zamanla değişir.
Koku Aileleri: Parfümün Karakteri
– Çiçeksi: Gül, yasemin, lavanta — romantik ve yumuşak.
– Oryantal: Vanilya, amber, baharatlar — sıcak ve gizemli.
– Odunsu: Sedir, sandal — sofistike ve derin.
– Narenciye (Citrus): Limon, bergamot, portakal — ferah ve enerjik.
– Fougere: Lavanta, meşe yosunu — klasik erkek kokuları.
– Fresh (Aqua): Deniz esintisi, yeşil notalar — spor ve dinamik.
Kokunun Psikolojik Etkileri
Kokuların beyindeki limbik sistem ile doğrudan bağlantısı vardır. Limbik sistem, duygularımızın ve anılarımızın merkezidir.[4] Bir parfümü kokladığımız anda; çocukluğumuza, hayatımızın bir dönemindeki bir insana ya da geçmişte yaşadığımız özel bir ana ışınlanırız sanki. Yani parfüm şişelerinin içerisinde sadece esanslar veya alkol değil; bizi aniden yıllar öncesine, bir duyguya ya da unuttuğumuzu sandığımız bir hikâyeye götüren zaman kapsülleri de bulunur.
Kokular, ruh halimizi doğrudan etkiler. Örneğin:
– Lavanta: Sakinleştirici, uyku getirici
– Narenciye: Enerji verici, zihni açıcı
– Vanilya: Rahatlatıcı, tatlı bir sıcaklık hissi yaratır
– Nane: Uyarıcı, odak artırıcı
Parfüm Seçerken ve Kullanırken Nelere Dikkat Edilmeli?
– Ten Uyumu: Her ten yapısı kokuyu farklı taşır.
– Zamanlama: Günlük kullanım için daha hafif (EDT), özel günler için daha yoğun (EDP) tercih edilebilir
– Deneme Süreci: Parfüm sadece testerla değil, bileğe sıkılıp 1-2 saat beklenerek değerlendirilmelidir.
– Mevsime Göre Seçim: Yazın ferah narenciye, kışın sıcak oryantal kokular daha uygundur.
– Nereye Sıkılmalı?: Bu başlık tabii ki kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Kimi insanlar kıyafetlerin üzerine ya da havaya sıkıp altından geçmeyi tercih eder. Ancak en iyi yayılımı sağlamak için parfüm, nabız noktalarına sıkılmalıdır. Ünlü moda tasarımcısı Coco Chanel’in önerisi ise daha romantiktir: ‘Öpülmek istediğiniz yere sıkın.’
Küçük Şişelerde Saklanan Büyük Hikayeler
Parfümeri, hem kimyasal bir mühendislik hem de sanatsal bir anlatım aracıdır. Bir parfümü sadece “hoş koktuğu” için değil, sizi nasıl hissettirdiği ve hangi duygulara götürdüğü için seçersiniz. Bir dahaki sefer bir parfüm aldığınızda sadece notalarını değil de; arkasındaki tarihi, yapısını ve yarattığı duyguyu da düşünmenizi tavsiye ederiz. Keza o küçük şişede belki de bir mevsim, bir anı ya da bir aşk saklıdır…
Kaynakça:
- Balasubramanian, Narayanaganesh (20 November 2015). “Scented Oils and Perfumes”. American Chemical Society. ACS Symposium Series. 1211: 219-244. doi:10.1021/bk-2015-1211.ch008. ISBN 9780841231122.
- Voudouri, Dimitra; Tesseromatis, Christine (December 2015). “Perfumery from Myth to Antiquity”. International Journal of Medicine and Pharmacy. 3 (2): 52. doi:10.15640/ijmp.v3n2a4i
- Tynan Sinks (July 2018). “The Difference Between Perfume, Cologne and Other Fragrances”. The New York Times.
- Kıvılcım K. Aromaterapide olfaktör yollar ve hpa aksının limbik regülasyonu. Altıntaş A, Kartal M, editörler. Aromaterapi. 1. Baskı. Ankara: Türkiye Klinikleri; 2021. p.62-7.