Toplum eczacıları, egzama ve akne gibi yaygın olarak görülen dermatolojik sorunlar için oldukça fazla teşhis deneyimine sahiptir ve tedavi önerisi sunabilmektedir ancak daha az sıklıkta görülen alışılmadık cilt durumlarına ne demeli?
Aşağıda, eczanede karşılaşabileceğiniz yedi farklı sıra dışı cilt durumu verilmiştir.
- Nekrobiyozis lipoidika
Nekrobiyozis lipoidika, çoğunlukla diyabetli bireylerde görülen bacakların alt bölümlerini etkileyen alışılmadık deri döküntüsü-kızarıklık durumudur.
Kadınlarda erkeklere kıyasla üç kat daha yaygın olmakla birlikte yaklaşık her 300 diyabetli bireyin biri bu durumu deneyimlemiştir. Döküntü parlak bir şekilde başlar ve kaval kemiği bölgesi üzerindeki bu genişlemiş benekler kırmızı-kahverengi renktedir. Zamanla bu lezyonlar büyür ve belirgin kan damarları ile parlak sarı bir merkez içeren ve kırmızı bir sınırla çevrelenen daha geniş parçalar oluşturacak şekilde birleşir.
Hastalar bu döküntünün ağrılı olduğunu ya da dokunmayla hassasiyet oluşturduğunu bildirebilmektedirler. Bu bölgedeki derinin ince olması nedeniyle küçük bir travma, açık yaralara dönüşen ülserasyona sebep olabilmektedir. Bu da ardından gelişebilecek enfeksiyon riskini arttırmaktadır.
Nekrobiyozis lipoidikanın sebebi tam olarak açıklanamamıştır ancak ciltteki kolajen liflerin yıkımına yol açan mikro-anjiyopatiye bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Görünüm genellikle tek başına tanı için yeterlidir ve bu durumdan şüphelenilen hastalar, erken tedavinin en iyi sonuçları sağlaması açısından en kısa sürede hekimlerine yönlendirilmelidir. Tedavi seçenekleri arasında steroid ya da kalsinörin inhibitörleri içeren krem ve merhemler bulunmaktadır. Bazı durumlarda sorun kendiliğinden de çözülebilmektedir.
- Hidradenitis Suppurativa
Koltukaltı, kasık, göğüs ve kalça gibi vücudun apokrin ter bezleri bulunan bölgelerinde görülen ağrılı, apseye benzer şişlikler; hidradenitis suppurativa (HS) cilt rahatsızlığının karakteristik semptomlarıdır.
Bu durum, inflamasyonla beraber sıvı ve iltihap birikimine neden olan kapalı/tıkanmış kıl folikülleri nedeniyle oluşur. İltihap daha sonra cilt altında gelişen sinüs kanalları olarak bilinen kanallar aracılığıyla dışarı sızabilir. Ayrıca apse, enfeksiyon ve skar oluşumu da HS’nin yaygın olarak görülen komplikasyonlarındandır. Genel anlamda HS, popülasyonun yalnızca yüzde birini etkilemektedir.
Bu duruma nelerin sebep olduğu açık olmamakla birlikte sigara içmek ve obezite ciddi derecede riski arttırmaktadır. (HS sorunu yaşayanlar % 60 civarında sigara kullanıcılarıdır.)
Hormonlar, sıklıkla ergenlik çağında başlayan hastalıklardan olan akne ve hirsutizm ile ilişkilendirilebilen bir başka oluşum faktördür. Bu durum kadınlarda ve renkli tene sahip insanlarda daha yaygın bir şekilde görülmektedir ve ayrıca Crohn hastalığı ve ülseratif kolit gibi irritabl bağırsak hastalıklarıyla (özellikle kasık ve anüs çevresindeki cilt etkilenmişse) bağlantılı olabilmektedir.
Yaklaşık olarak üçte bir oranda, sorunun bir aile öyküsü temeli bulunacaktır. Ne yazık ki HS, rekürrans göstermektedir ve yaşam boyu devam eden bir hastalık olması nedeniyle hastalığın yönetimi de karmaşıktır. Tedavi seçenekleri topikal antiseptikler, oral antibiyotikler, retinoidler ile biyolojik ve steroid immünomodülatör ilaçları kapsamaktadır. Çeşitli durumlarda cerrahi girişim de gerekli olabilmektedir.
- İktiyozis
İktiyozis genel anlamda pürüzlü, pullanmış derinin yayılmasıyla oluşan deri hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Bu fenomen hiperkeratozis olarak bilinmektedir ve cilt yenilenmesi sürecindeki bir eksikliğin sonucudur.
İktiyozis türleri genellikle kalıtsal durumlardır ancak buna ek olarak malignite, böbrek hastalıkları ya da hipotiroidi gibi sağlık sorunları nedeniyle de hastalarda oluşabilmektedir.
İktiyozis vulgaris en yaygın olarak görülen tipi olmakla birlikte hastalığın kalıtsal çeşitleri, yaklaşık olarak her 250 kişide bir kişiyi etkilemektedir. Bu genellikle erken çocukluk döneminde (bir yaşına kadar) başlamaktadır ve çoğunlukla avuç içlerinde ve ayak tabanlarında kalınlaşmış deriyle birlikte üst ve alt uzuvlarda ince gri renkli pullar gibi hafif semptomlar göstermektedir.
Yaygın olarak egzamayla görülmekle birlikte hava soğuk ve kuru olduğunda semptomlar kötüleşme eğilimindedir. Otozomal resesif konjenital iktiyozis (ARCI); özellikle katmanlı iktiyozis, konjinetal iktiyoziform eritrodermi ve alacalı iktiyozis olarak bilinen üç nadir iktiyozis türünü kapsamaktadır.
ARCI geninin ilk iki çeşidini taşıyan çocuklar, genellikle kolodyum membranlarıyla (cilt boyunca uzanan parlak sarı film) doğmaktadırlar. Alacalı iktiyozis, tüm vücutta elmas şeklinde kalın deri tabakasıyla karakterizedir ve hayati tehdit oluşturabilmektedir.
- Kronik Tetiklenebilir Ürtiker
Fiziksel ürtiker olarak da bilinmekle birlikte basınç, sıcaklık, soğuk ve titreşim gibi çevresel bir uyarana yanıt olarak kurdeşen semptomlarının ortaya çıktığı bir cilt rahatsızlığıdır. Belki de indüklenebilen ürtikerin en ilginç ve ayrıca en yaygın şekli dermografi olarak da bilinen semptomatik dermografizmdir.
“Cilt yazısı” olarak da tercüme edilen bu durumda, cildi hafifçe kaşımak, tam olarak temasın olduğu bölgede kabarmış kırmızı çizgiler (kabartılar) ortaya çıkarmaktadır. Bu işaretler, cilde uygulanan basınçla birkaç dakika içinde oluşabilir ve uyaran ortadan kalktığında 30 dakika içerisinde ortadan kaybolmaktadır.
Tetiklenebilir ürtikerin yönetimi, fiziksel uyaranların tanımlanması ve bunlardan kaçınmaya odaklanmaktadır. Ayrıca antihistaminikler de semptomların hafifletilmesine yardımcıdır. Diğer ürtikerlere benzer olarak bu duruma sahip kişilere, cilt için irritan olan maddelerden kaçınmaları, cildi kaşımamaya çalışmaları ve parfümsüz nemlendiriciler ya da yumuşatıcılarla cildi iyice nemlendirmeleri tavsiye edilmektedir.
- Aktinik Prurigo
“Aktinik prurigo”nun şiddetli, kaşıntılı döküntüsü güneşe bağlı foto-hassasiyet reaksiyonu nedeniyle genellikle cildin güneşe maruz kalan bölgelerinde meydana gelir. Döküntü, güneşe maruziyetten saatler ya da günler sonra hızla soyulan, kabuk bağlayan ve çatlak oluşturan kırmızı-pembemsi iltihaplı kitleler halinde açığa çıkabilir. Ayrıca dudaklar ve gözleri de etkileyebilmektedir.
Aktinik prurigo, binde bir oranından daha az kişiyi etkileyen nadir bir durumdur ve genellikle çocukluk ya da ergenlik dönemlerinde ortaya çıkmaktadır. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde aktinik prurigonun belirtileri ilkbahar ve yaz aylarında daha da kötüleşme eğilimindedir.
Kesin sebebi bilinmemekle birlikte ortaya çıkan kanıtlar, bu durumdan sorumlu olabilecek spesifik kalıtsal genlere sahip insanlarda güneş ışığıyla uyarılan proteinlerin bir alerjik reaksiyonu olabileceği fikri desteklemektedir.
Giysilerle cildi örtmek, şapka takmak ve yüksek SPF güneş koruyucu kullanımı da dahil olmak üzere UV koruma, aktinik prurigo yönetiminin temel taşıdır. Bu durumdan muzdarip kişilerin güneş ışığından kaçınması sonucu olası D vitamini eksikliğini gidermek için D vitamini takviyesi alınması yararlı olabilmektedir.
- Epidermolizis Bullosa
Epidermolizis bullosa (EB), cildin kırılgan bir hale gelmesine yol açan bir grup nadir kalıtsal cilt sorunu için genel bir terimdir.
Herhangi bir travma ya da sürtünme, cildin kolayca kabarmasına ve yırtılmasına neden olabilir ve deri parçaları ciddi bir şekilde dökülebilir. Bu durum ayrıca ciltte sürekli bir kaşıntı, belirgin ve uzun süreli ağrı ve uzun süre açık kalan cilt yaraları ile ilişkilidir ve enfeksiyon riskini arttırmaktadır.
EB, cilt yüzeyinde oluşturduğu kabarcıkların yanı sıra göz, ağız ya da mide gibi bölgeleri de etkileyebilmektedir. Durumla ilişkili diğer komplikasyonlar arasında agresif cilt kanserlerinin, diş problemlerinin veya GİS üzerindeki etkilere bağlı beslenme problemlerinin gelişimi yer alabilmektedir.
NICE kısa bir süre önce, ağustos ayında yayınlanan son taslak kılavuzda distrofik ve kavşak (cilt tabakalarının birleşme noktasında meydana gelen) epidermolizis bullosa ile ilişkili cilt yaralarını tedavi etmek için huş ağacı kabuğu özü önermiştir. Bu NICE tarafından EB için önerilen ilk tedavi önerisidir.
- Vitiligo
Vitiligo, pigment üreten hücrelerin kaybıyla beraber deride soluk beyaz lekelerle karakterize olan uzun süreli bir cilt rahatsızlığıdır. Bağışıklık sisteminin, melanin üretimi yoluyla cilt renginden sorumlu hücreleri olan melanositlere saldırdığı otoimmün bir durum olduğu düşünülmektedir.
İngiltere’de yaklaşık olarak her 100 kişiden biri vitiligo ile yaşamaktadır ve bunların yaklaşık %80’inde segmental olmayan vitiligo vardır: vücudun her iki tarafında simetrik beyaz lekeler
Vitiligo belirtileri arasında en çok yüz, boyun, eller, cilt kırışıklıkları ve cildin güneşe maruz kalan bölgelerinde olmak üzere depigmente lekeler bulunur. Bu lekelerin sınırları iyi tanımlanmış veya zamanla büyüyecek şekilde düzensiz olabilir. Lekeler bazen kaşıntılı da olabilmektedir. Vitiligo ayrıca saç köklerinin olduğu yeri de etkileyebilmekte ve erken grileşmeye neden olabilmektedir.
Tedaviler, rengi ve hatta cilt tonunu geri kazanmayı amaçlar. Topikal kortikosteroidler, kalsinörin inhibitörleri ve fototerapi (cildi UV ışığına maruz bırakmak) yaygın olarak kullanılır. Eğer lekeler nispeten küçükse onları örtmek için kamuflaj kremi uygulanabilir.
Psikolojik destek ve güneşten korunma, vitiligo yönetiminin temel bileşenleridir. Doğru teşhis ve kişiselleştirilmiş tedavi için bir dermatoloğa danışmak ise en iyi adımdır.
MHRA yakın zamanda 12 yaşından itibaren yüz tutulumu olup segmental olmayan vitiligo için ruxolitinib kremi (Opzelura) onaylamıştır.
KAYNAK:
Pharmacy Magazine, “Unusual Skin Conditions”, 13.09.2023, (Erişim Tarihi: 03.12.2023 11:14), Unusual skin conditions (pharmacymagazine.co.uk)