Günümüzde sağlıklı yaşamın önemi gitgide artmakta, buna bağlı olarak beslenme ve besinler harici alınan vitamin, mineral ve takviyeler de her geçen gün daha fazla ilgi görmektedir. Çoğu hastalığın ortaya çıkışında yanlış beslenmenin rolü aşikar. Örneğin, araştırmalar sonucunda kanser hastalıklarının %33’ünün sebebinin sağlıksız diyet alışkanlıkları olduğu ortaya konulmuştur (WHO).
Beslenme düzeni, vitamin, mineral ve fitobesleyici ihtiyacı belirlenerek oluşturulmalıdır. Ayrıca kişinin protein, karbonhidrat ve kaloriye gereksinimi göz önünde bulundurulmalıdır. Bu yazımızda, besinlerden ve ihtiyacımız dahilinde dışarıdan da alabileceğimiz belli başlı takviyelerden, bu takviyelerin öneminden, görevlerinden ve dikkat edilmesi gereken noktalarından bahsedeceğiz.
Besin Takviyeleri
Besin takviyeleri, vitaminler, mineraller, probiyotikler, enzimler, ekstratlar, doğal ürünler, organik gıdalar ve diğer takviyeler gibi ilaç olarak tanımlanmayan ürünlerdir. Gıda takviyelerinin ardında yatan fikir, beslenmeyle yeterli miktarlarda alamadığımız besinlerin vücuda dışarıdan alınmasıdır. Bu takviyelere, günlük hayat ve spor beslenmesinde kullanılan, hap, tablet, kapsül, sıvı, vb. formunda alınabilen, vücut geliştirme takviyesi, protein tozu, esansiyel yağ asidi, bitkisel takviyeler, mineraller, prebiyotik, kreatin, karbonhidrat, multivitaminler, amino asitler ve yağ asidi örnek olarak verilebilir (1). Vücudumuzda üretilmeyen omega-3 ve yaşlandıkça üretimi azalan kolajen en popülerlerlerinden bazılarıdır (2).
Vitaminler
Bir canlının metabolizmasının düzgün çalışması için az miktarlarda ihtiyaç duyduğu temel bir mikro besin olan organik moleküllerdir (3). Vitaminler, fiziksel ve zihinsel performans artışı, hastalıklardan korunma ve tedavi amaçlarıyla kullanılmaktadır. Yağda çözünen (A,D,E,K) ve suda çözünen (B,C) olmak üzere iki ana gruba ayrılırlar. İşte başlıca vitaminler ve görevleri:
- A Vitamini: Görme, bağışıklık sistemi ve hücre büyümesi için önemlidir. Karaciğer, havuç, tatlı patates ve koyu yeşil yapraklı sebzelerde bulunur.
- D Vitamini: Kemik sağlığı için kritik olan kalsiyum emilimini sağlar. Güneş ışığı, yağlı balıklar ve takviyeler yoluyla alınabilir.
- E Vitamini: Antioksidan özelliklere sahiptir ve cilt sağlığını destekler. Badem, ıspanak ve avokado gibi besinlerde bulunur.
- K Vitamini: Kanın pıhtılaşmasını sağlar ve kemik sağlığını destekler. Lahana, brokoli ve ıspanakta bol miktarda bulunur.
- C Vitamini: Bağışıklık sistemini destekler ve demir emilimini artırır. Narenciye, çilek, biber ve brokoli gibi gıdalarda bulunur.
- B Kompleks Vitaminleri: Enerji üretimi, sinir sistemi sağlığı ve kırmızı kan hücrelerinin oluşumu için gereklidir. Et, süt ürünleri, tam tahıllar ve yeşil yapraklı sebzeler bu vitaminlerin kaynaklarıdır.
Mineraller
Mineraller, toprakta ve suda bulunan, bitkiler tarafından emilen veya hayvanlar tarafından tüketilen inorganik maddelerdir. İnsan vücudu doğal olarak mineral üretemez. Bu sebeple mineraller, besinler ve takviyeler yoluyla dışardan alınmalıdır. Diş ve kemik oluşumunda kritik bir role sahip olan mineraller, vücut dokuları ve sıvılarının da temel bileşenidir (4). Başlıca mineraller ve önemleri şu şekildedir:
- Kalsiyum: Kemik ve diş sağlığı için temel bir mineraldir. Süt ürünleri, badem ve brokoli gibi besinlerde bulunur.
- Demir: Kırmızı kan hücrelerinin oksijen taşımasını sağlar. Kırmızı et, ıspanak ve mercimek demir açısından zengindir.
- Magnezyum: Kas ve sinir fonksiyonlarını destekler, enerji üretiminde rol oynar. Kabak çekirdeği, badem ve ıspanakta bol miktarda bulunur.
- Çinko: Bağışıklık sistemi, yara iyileşmesi ve DNA sentezi için önemlidir. Et, deniz ürünleri ve kabak çekirdeği çinko açısından zengindir.
Bu takviyeleri kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Örneğin; kullanılacak olan takviyenin iyi bir şekilde araştırılması, etiketlerinin okunup etken maddelerinin bilinmesi, beslenmemizle beraber günlük alınması gereken miktarının üstüne çıkılmaması ve özellikle kronik hastalığı olan, düzenli ilaç kullanan kişilerin, doktor tavsiyesine bağlı kullanımı oldukça önemlidir. Araştırmalara göre ülkemizde koronavirüs öncesi besin takviyelerinin kullanımı %13 (5) iken pandemi dönemi bu oran yaklaşık %35 (6) olarak tespit edilmiştir. Amerika’ya baktığımızda ise oranın %74 (7) olduğu görülmekte (CRN – 2023). Maalesef, bizler için miktarları çok az olsa da hayati öneme sahip organik ve inorganik maddeleri, her geçen gün dönemin besin kalitesiyle vücudumuza almak zorlaşmaktadır. Bu nedenle, sağlığımızı korumak, enerji seviyemizi, fiziksel ve ruhsal durumumuzu desteklemek için takviye almak neredeyse zorunlu hale gelmiştir.
Unutmayın düzenli bir beslenme, egzersiz ve bilinçli kullanacağımız takviyeler sağlıklı bir yaşamın reçetesidir…
Kaynakça:
1. https://www.bayindirhastanesi.com.tr/blog/vitamin-ve-mineral-rehberi-645
2. https://www.buyukanadoluhastanesi.com/haber/1435/mineraller-101-mineraller-hakkindabilmeniz- gereken-her-sey
3. Özbekler TM. In the Perspective of Changing Nutritional Habits Through Supplementary Foods: How Conscious Are Consumers?. International Social Sciences Studies Journal. 2019;5(51):6866-6882.
4.. Eda Kılıç Kanak ve ark. Gıda Takviyeleri Kullanım Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi. NÖHÜ Müh. Bilim. Derg. / NOHU J. Eng. Sci., 2021; 10(1): 168-177.
5. https://l24.im/fBXpPAv